Rusya Federasyonu devlet başkanı Vladimir Putin, dün gece yarısı (21 şubat) Komünist partisi tarafından Duma meclisine getirilen Ukrayna'daki ayrılıkçı grupların tanınmasını içeren yasayı onaylayarak Donetsk ve Lugansk'ı resmi olarak tanıdı. Haftalardır Batılı istihbarat birimleri tarafından gündeme getirilen Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etme iddiaları da alınan karar sonrası hayata geçti ve devlet başkanı Putin tarafından verilen emirle Rus ordusu Donetsk ve Lugansk'a giriş yaptı. Rus ordusunun Donbass'a girişi de facto olarak Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesi anlamına gelmektedir. Rusya'nın olası işgaline karşılık verileceğini ilan eden Batı'dan bu karar sonrası yüksek tonajda kınama ve yaptırım kararları gelmeye başladı. Kırım'dakine benzer bir senaryonun hayata geçmemesi için haftalardır toplantı üstüne toplantı yapan, Donbass'ın olası işgaline karşı her türlü önlemi aldığını söyleyen Batılı bazı devletlerin bu işgal sonrası neler yapacağını, Rusya'nın siyasi ve askeri hamlelerine nasıl karşılık vereceği merak konusu.
Ben gerek açık kaynaklı yaptığım paylaşımlarda gerekse de Türkiye'deki bazı kurumlara gönderdiğim raporlarda Rusya'nın Donbass'a yönelik tasarruflarını elimden geldiğince yazmaya çalışmıştım. Meselenin yalnızca ayrılıkçı bölgedeki siyasi durumla ilişkisinin olmadığını, Rusya'daki tüm siyasi ve askeri grupların, dini yapıların Ukrayna'ya yönelik bakış açılarını aktararak işgalin gerçekleşeceğini aktardım. Yaptığım tüm çalışmalar sonrası ortaya koymaya çalıştığım resmi, başkan Putin dün gece yarısı yaptığı tarihi basın toplantısında detaylarıyla tüm dünya kamuoyuna gösterdi. Bizler için sürpriz olmayan bu işgali, başkan Putin'in tarihi açıklamalarını ve imzaladığı metnin içeriğini paylaşacağım.
Mesele Donbass Değil
Rusya devlet başkanı Putin, ayrılıkçı bölgedeki iki Donbass cumhuriyetinin bağımsızlığını tanıdı. Putin, canlı yayında yaptığı, kimilerine göre "manifesto" şeklindeki konuşmasında NATO'nun Rusya'ya şantaj yaptığını, düşman saydığını belirterek, "Amaçları Rusya'nın kalkınmasının önünü kesmek. Rusya egemenliğini koruyacak, kimseye boyun eğmeyecek" dedi. Donbass’taki durumun çok kritik ve acil olduğunu belirten Putin, Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Lugansk Halk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını tanıma kararlarını imzalarken Ukrayna krizine tarihi bir perspektiften bakarak hareket ettiklerini belirtti. Bolşeviklerin lideri Lenin'e gönderme yaparak, "Bolşeviklerin başlıca görevi, ne olursa olsun iktidara tutunmaktı. Lenin’in devlet inşaatı ilkeleri, sıradan bir hata olmaktan çok daha kötüydü" tarihsel bir tartışmayı gündeme getirdi (Bu Putin'in ilk kez yaptığı bir açıklama değildi. Daha öncesinde de 2021 yıllık basın toplantısında da gündeme getirmiş, üstü kapalı bir şekilde Lenin'in yanlış karar verdiğini vurgulamıştı. Açıkçası Putin'in bu yaklaşımı Rusya siyasi tarihi bakımından önemli bir tartışmayı gündeme getirmektedir. Rus entelektüelleri arasında Lenin'e yöneltilen bu eleştirilerin doğru olmadığını, başkan Putin'in yaptığı açıklamaların kabul edilemez olduğunu vurgulayan çok sayıda insanın olduğunu da belirtmek gerekiyor).
Üstüne basarak defalarca söylediğimiz gibi Ruslar için Ukrayna'nın varlığı tamamen tartışmalı bir konudur. Bunu Putin hem siyasi hem tarihi hem de ekonomik gerekçelere bağlayarak anlatmaya çalıştı. Bugünkü Ukrayna'yı "Lenin'in Ukraynası" şeklinde değerlendiren Putin, "Bolşevik politikası sonucu Sovyet Ukrayna’sı oluştu. Günümüzde Ukrayna için 'Vladimir İlyiç Lenin Ukraynası' diyebiliriz. Ukrayna’nın yaratıcısı ve mimarı Lenin. Lenin’in Donbass’ı Ukrayna’ya bağlayan sert emirleri dahil arşiv belgeler bunu doğruluyor" dedi. Ukraynalı yöneticilerin ülkeyi komünizmden arındırma politikasını uyguladığını ve ülkenin komünizmle ilgili her şeyden temizlemeye çalıştığını anlatan Putin, “Mesele komünizmden arındırma, fakat biz tarihsel gerçekler ışığında ne olduğunu Ukrayna’ya göstermeye hazırız” ifadesini kullandı. Ekonomik olarak Ukrayna'nın Rusya'ya borçlu olduğunu belirten Putin, "Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra tek miras olarak Rusya’nın kaldı. Ukrayna'nın tüm borçları Moskova tarafından ödendi. Ama Kiev yönetimi yurtdışındaki varlıkların iadesi anlaşmasını yerine getirmeyi reddetti" dedi. Sovyetler birliğinin dağılmasının yanlış olduğunu, zamanlamasına vurgu yaparak ekonomik olarak yeni kurulan Rusya Federasyonu'na ağır yükler getirdiğini belirtti. Kiev yönetimine ağır eleştiriler getiren Putin, devleti yöneten idarenin kukla olduğunu, Batılı güçler tarafından yönetildiğini ve kendi iradeleriyle hareket etmediklerini vurguladı. Batının ise Ukrayna üzerinden Rus kültürünü asimile etmeye çalıştığını ve Rus kimliğinin Ukrayna topraklarından çıkarılmak istendiğini söyleyerek aslında bir nevi "soykırım" yapıldığını iddia etti.
Kiev'in Donbass'ta herhangi bir çözüm istemediğini söyleyen başkan Putin, "Donbas'taki duruma gelince, Kiev'deki yönetici seçkinlerin, çatışmayı çözmek için Minsk Önlem Paketini uygulama konusundaki isteksizliğini, barışçıl çözüme ilgi duymadığını sürekli ve alenen ilan ettiğini görüyoruz. Aksine 2014 ve 2015'te olduğu gibi Donbass'ta yeniden bir yıldırım savaşı organize etmeye çalışıyor" dedi. Ukrayna'nın Rusya ilgili sorunun çözümünde diplomasiyi değil askeri seçenekleri düşündüğünü belirten başkan Putin, Ukrayna'Nın nükleer silaha sahip bir ülke olmak istediğini, bu doğrultuda da Rusya'nın meşru müdafa hakkının bulunduğunu vurgulayarak, "Ayrıca Ukrayna’nın kendi nükleer silahını oluşturmayı planladığını biliyoruz, bu yönde açıklamalar yapıldı. Bunlar boş sözler değil. Ukrayna’nın taktik nükleer silah elde etmesi, ismini açıklamaya gerek olmayan ve halihazırda bu konuda çalışan diğer ülkelere göre çok kolay olacak. Özellikle de yurtdışından gereken teknik destek alması durumunda çok kolay yapar. Bu ihtimali dışlamamalıyız. Ukrayna’nın eline kitle imha silahının geçmesiyle dünya, Avrupa, bizim Rusya için durum radikal biçimde değişecek. Bu gerçekçi tehlikeye tepki vermememiz mümkün değil" dedi.
Rusya'nın 2014 yılından itibaren sorunun çözümüne ilişkin birtakım öneriler getirildiğini vurgulayan Putin, tüm barışçıl çözüm yöntemlere karşılık NATO'nun Donbass'taki sorunu bilerek arttırdığını söyledi. Rusya'nın her zaman tüm zor sorunların siyasi ve diplomatik yöntemlerle, müzakere masasında çözümlenmesinden yana olduğunu belirten Putin küresel bir savaşın ve dünyanın geleceğine ilişkin endişelerin farkında olduklarını, bölgesel gelişmelere titizlikle yaklaşarak yeterli sorumluluğa sahip bir devlet anlayışıyla hareket ettiklerini söyledi. Fakat kendi egemenlik anlayışları kapsamında herhangi bir tehdit vari durumda hareket etmekten çekinmeyeceklerini belirterek, "Egemenliğimizden, ulusal çıkarlarımızdan ve değerlerimizden asla ödün vermeyeceğiz. Açıkça ve doğrudan söylemek istiyorum, mevcut durumda, temel konularda eşit diyalog önerilerimiz ABD ve NATO tarafından cevapsız kaldığı durumlarda ülkemize yönelik tehditlerin seviyesi önemli ölçüde artarken, Rusya kendi güvenliğini sağlamak için misilleme önlemleri alma hakkına sahiptir" dedi. Bu bağlamda Rus uzmanlar meselenin yalnızca Donbass'la sınırlı kalmayacağını, Kiev yönetimini kukla bir rejim olarak tanıyan başkan Putin'in Ukrayna'nın tamamına ilişkin bir tasarrufta karar kıldığını belirttiler.
Yasanın İçeriği
Donbass'taki ayrılıkçı cumhuriyetleri tanıma konusunda geç kaldıklarını belirten başkan Putin, "Donetsk ve Luganks'ı tanıdığımı bildiriyorum" dedikten sonra 10 yıllık süresi olduğu belirtilen Rusya - Donbass anlaşma metnini imzaladı. Rusya Federasyonu anayasasına da işlenen anlaşma metninin ayrıntıları ise Rusya'daki güvenlik uzmanları ve bazı gazeteciler tarafından açıklandı. Kırım'dakine benzer içeriklerle dolu 31 Maddelik anlaşma metninde genel olarak önplana çıkan şunlar;
- DHC, imzalanan işbirliğileri ve Rusya'na askeri altyapı ve askeri üsler inşa etme ve kullanma hakkını verir.
- Rusya, DHC ve LHC ile askeri işbirliği, ortak hedeflere ulaşmak ve çifte vatandaşlık ile ayrı ayrı işaretler.
- Rusya Federasyonu ile DHC/LHC işbirliği işbirliği ilişkileri
- DHC ve LHC'nin devlet planlamasından faydalanacaktır.
- Rusya Federasyonu, DHC'nin finans ve çiftçilik sistemlerinden yararlanan ve işletmek için denetimden yararlanan.
Başkan Putin, Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetlerini resmen tanınmasına ilişkin kararnameyi imzaladıktan sonra, bu cumhuriyetlerle imzalanan anlaşmalar ile Donbass'a Rus ordusunun yollanmasının da önünü açtı. Rus haber ajanslarına göre Rus ordusu, Donetsk ve Lugansk topraklarında barışın korunmasını sağlamakla görevlendirilmek üzere sınır hattından geçti.
Yorumlar
Yorum Gönder