Biden - Putin Zirvesi: Temkinli İlişki (Haziran 2021)

 Biden-Putin görüşmesi, geçmişin bazı yönleriyle yüzeysel bir süreklilik sundu. ABD ve Rusya büyük güçler olmaya devam ediyor, fakat iki ülkenin de artık eskisi gibi güçleri yok ve yeni küresel bağlamda faaliyet göstermeleri gerekiyor. Elbette Çin'in yükselişi bunda tek etken değil. Avrupa'nın refahının durgunluğu, Asya'nın artan dinamizmi ve Afrika'nın potansiyeli de çok önemli. Silah yarışlarının, siber güvenliğin, çıkmaza giren bölgesel sorunların ve iklim krizinin ortasında iki ülke liderleri her şeye rağmen bir araya gelmeyi, anlaşma olmasa dahi stratejik olarak dünyanın geleceği için birbirlerini dinlemeyi tercih ettiler. Bu yazıda, aylardır beklenen Biden-Putin görüşmesinin yansımalarını aktaracağım.



ABD ve Rusya, kalıcı, çoğunlukla düşük seviyeli bir çatışmayla savaşıyorlar. Özellikle Putin’in ikinci döneminden sonra çatışma alanları farklı birçok alana yayıldı. Silah yarışı, insan hakları ve demokrasi, karşılıklı askeri yığınaklar, enerji kaynakları üzerinde bölgesel güç mücadeleleri ve siber alandaki çatışmalar iki ülkenin ortak düşmanlık kümesini oluşturuyor. Başkan Biden kırk yılı aşkın siyasi kariyerinde bu çatışmaların her türlü boyutuna şahitlik eden bir devlet adamı olarak Rusya ile ilişkileri düzeltme adına ilk resmi görüşmeyi Putin ile yapmayı tercih etti. Biden, daha yerleşik ilişkilerin uygulanabilirliğini araştırıyor ve bunu da yaklaşık çeyrek asırdır Kremlin’de oturan Putin ile yüz yüze gerçekleştirebileceğine inanıyor. Putin cephesi ise Biden'ın Rusya'yı ciddiye alıp almadığını ve Moskova ile iş yapmak isteyip istemediğini anlamak için Biden’ın daha önce kendisine sarf ettiği “katil” ve “bedel ödeyecek” sözlerine rağmen bu daveti geri çevirmedi.

İki liderin çarşamba günü Cenevre'deki tarihi Villa La Grange'de gerçekleştirilen zirvesi öncesinde liderlerin basın mensuplarına yaptıkları açıklamalar dışında resmi olarak herhangi bir bilgi kamuoyuna yansıtılmadı. Devlet yetkililerine dayandırılan bilgiler ışığında toplantının yaklaşık 4-5 saat sürebileceği ve genel olarak silahsızlanma anlaşmaları, Ukrayna, Suriye, Libya, Afganistan ve Belarus bölgesel sorunları, Rus muhalif lider Alexey Navalny, siber güvenlik ve Çin’in gündeme geleceği belirtiliyordu.

Beklentilerin gerisinde kalmaktan kaçınmak için küçük detaylara bile önem verildi. Dünya liderlerini bekletmekle meşhur olan ve kimilerine göre psikolojik bir taktik olarak kullanan Putin’in Biden’ı zayıf göstermekten kaçınması için, toplantı yerine önce Putin'in varacağı konusunda anlaştılar ve Rus liderin ABD başkanını geç gelerek bekletme şansını ortadan kaldırdılar. Ayrıca herhangi bir spontane pot kırmamak için ortak bir basın toplantısı düzenlememeye karar verdiler.

TSİ 13.25 sularında yüz yüze görüşme başladı. Zirve öncesi basın mensuplarının karşısına çıkan Putin ve Biden kısa açıklamalarda bulundular. Rus lider Putin, ABD Başkanı Joe Biden’a bu toplantıyı düzenleme teklifini sunduğu için teşekkür ederek, “uzun bir yolculuk yaptınız ve çok çalışıyorsunuz. Ancak Rus-Amerikan ilişkilerinde ele alınması gereken birçok sorun var. Görüşmemizin yapıcı geçeceğini umut ediyorum” ifadelerini kullandı.ABD Başkanı Biden ise iki ülke arasındaki iş birliği ve karşılıklı menfaat alanlarını belirlemeye çalışacaklarını belirterek "yüz yüze görüşmek her zaman daha iyidir" dedi.

 

DİPLOMATLAR GÖREVE GERİ DÖNÜYOR

Yüz yüze görüşme beklenenin aksine yaklaşık 3,5 saat sürdü. Toplantı sonrası ABD Başkanı Biden Villa La Grange'den ayrılırken Rus lider Putin basının karşısına çıktı. Putin, basın toplantısının başında kendisi ile Biden arasında herhangi bir düşmanlık olmadığını belirterek, “İki ülke arasında düşmanlık olmadığına inanıyorum, görüşmemiz yapıcı bir ruhla gerçekleşti. Her iki taraf da birbirini anlama ve ortak bir zemin arama niyetini dile getirdi. Görüşmeler genel olarak yapıcıydı” ifadelerini kullandı. Görüşmenin detaylarına inen Putin, “büyükelçilerin geri dönüşü konusunda Biden ile anlaşmaya vardık” dedi. Diplomatların görevlerine geri dönüşüyle birlikte diplomasiyle ilişkilerin geliştirilmek istendiği açık bir şekilde vurgulanmış oldu.



Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Putin, siber saldılar konusunda Rusya’nın agresif saldırıları olmadığını belirterek, “siber güvenlik konusunda ortak hareket etmeye karar verdik. Fakat şunu belirtmem gerekir ki dünyadaki çoğu siber saldırı en çok ABD ve Kanada’dan geliyor” dedi. Ayrıca Başkan Biden’a ABD'nin Rus petrol ve doğalgaz hatları da dahil olmak üzere siber saldırılarıyla ilgili sorular sorduğunu fakat herhangi tatmin edici cevap alamadığını belirtti.

Ukrayna sorununa değinen Rus lider, “Ukrayna’nın NATO’ya girip girmemesiyle ilgili herhangi bir tartışma yok, her şey çok açık” ifadelerini kullanırken, Ukrayna sınırına askeri yığınaklar konusunda Rus askerlerinin kendi devlet sınırları içinde tatbikatlar yaptığını belirterek, “tatbikatlarımızı ABD sınırında değil kendi topraklarımızda icra ediyoruz” dedi.

Biden'ın New Start anlaşmasını beş yıl daha uzatmak için sorumlu ve zamanında bir karar aldığını söyleyen Putin, bir sonraki aşamada kurumlar arası düzeyde istişareler başlatılacağını bildirdi.

“O (NAVALNY) BİLEREK TUTUKLANMAK İSTEDİ”

Rusya'nın iç siyaseti ilgili konuşan Putin, Alexey Navalny'nin tutuklanması sorulduğunda, muhalif liderin bilerek tutuklanmak istediğini öne sürdü. “Muhalefet lideri olarak bahsettiğiniz bu kişi (Navalny) Rus yasalarını ihlal ettiğini çok iyi biliyordu ve siz de onun mükerrer bir suçlu olduğunu biliyorsunuz. O internette videolar yayınladı, yasaları görmezden geldi, arandığını biliyordu. Rusya'ya geri döndü ve kasten tutuklanmak istedi. Tam olarak yapmak istediğini yaptı. Peki onun hakkında ne tür bir tartışma yapabiliriz şu an” şeklinde konuştu. Ayrıca Joe Biden’ın insan hakları konusunda birtakım kişisel fikirlere sahip olduğunu dile getiren Putin, kendisine Guantanamo Kampı’nda yaşanan insani dramları hatırlattığını söyledi.

“ONUN İSTEYECEĞİ SON ŞEY SOĞUK SAVAŞ”

Putin’in basın toplantısından sonra kameraların karşısına geçen ABD Başkanı Joe Biden, anlaşmazlıkların dile getirildiğini, ancak abartılı bir şekilde olmadığını ve Rusya'nın yeni bir Soğuk Savaş istemediğini belirtti. “Yüz yüze diyalogun yerini hiçbir şey tutamaz” diyen Biden, diplomaside ikili ilişkilerin istikrarlı ve öngörülebilir olmasına vurgu yaptı. Putin'e gündemimin Rusya'ya karşı değil, Amerikan halkı için olduğunu söylediğini belirten Biden, “Putin'e, demokratik değerler ile ilgili düşüncelerimi aktardım. İnsan hakları her zaman masada olacak. İnsan hakları ihlallerine karşı sesimi çıkarmasaydım nasıl ABD başkanı olabilirdim” diye konuştu. Putin’in yeni bir Soğuk Savaş istemediğini söyleyen Başkan Biden, “Putin'e önemli bir siber kapasitemiz olduğunu söyledim. O bunun ne olduğunu bilmiyor ama bizim kapasitemizi biliyor. Onun şu an istediği son şey bir Soğuk Savaş. Sarılıp birbirimizi sevelim ama yeni bir Soğuk Savaş'ın çıkması bizim çıkarımıza değil” dedi.



GÜVEN TESTİ

Görüşmenin genel olarak yapıcı olduğunu vurgulayan Biden, silah kontrolü konuşundu başta olmak üzere siber güvenlik konularında fikir birliğine varıldığını belirtti. Siber güvenlik konusunda ülkelerin sorumluluğunu hatırlatan Biden, ülkelerinde fidye yazılımı kullanan suçlulara karşı harekete geçme konusunda anlaşmaya varıldığını açıkladı. Afganistan ve Ukrayna konusuna da değinen Biden, “Afganistan’da birlikte nasıl koordineli bir şekilde çalışabiliriz bunun üzerinde durduk, Putin bize Afganistan'ı sordu. Barış ve güvenliği sağlayacağımızı umduğunu söyledi. Ben de kendisine bunun size bağlı olduğunu söyledim. Ukrayna meselesinde ise Minsk anlaşmasıyla ilgili diplomasiyi sürdürme konusunda anlaştık” dedi.

Rusya ve ABD ilişkilerinde ilke ve değerlere dayalı tek bir şeyden vazgeçmeden ilişkileri önemli ölçüde geliştirmek için önemli bir olasılığa sahip olduğunu düşünen Biden, son olarak “Önümüzde bir test var: Bundan sonra ne olacak? Önümüzdeki bir sene içerisinde geriye bakıp anlaştığımız şeylerin işe yarayıp yaramadığını sorabiliriz. İlerlemeye yakın mıyız? İşte test bu” şeklinde konuştu.



Bu zirvenin ardından başarı ölçütüyle ilgili elimizde yeterli parametreler olmasa da Moskova’da pozitif bir hava söz konusu. Putin’in Biden tarafından ciddi bir devlet adamı olarak tanınması ve Putin’in Kremlin politikasını dünya kamuoyu önünde savunması Moskovalı yetkililer tarafından pozitif karşılandı. Joe Biden ise etrafındaki en çetrefilli meseleler hakkında ayrıntılı konuşmalar yapmasını başarı olarak kabul edilebilir. Fakat her şeye rağmen savaş araçlarının yerine diplomasinin tercih edilmiş olmasını en büyük başarı olarak değerlendirmeliyiz. Umulabilecek en iyi şey yavaş yavaş ortaya çıkan bir süreç ve gelecek için barış koşullarının hazırlanması. Bununla birlikte, Cenevre'nin spot ışığı bir kez kısıldığında, en azından teoride, siber, iklim ve hatta potansiyel olarak Rusya'nın Orta Doğu gibi jeopolitik meseleler üzerinde keşfedilebilecek olası pazarlıkların olduğunu herkes gördü. Karmaşık ve iç içe geçmiş sorunların en azından temkinli olmak üzere, gerekli güven derecelerini inşa ederek stratejik ortaklık için zemin oluşturmanın olasılığı dünya halkları için büyük kazanç.

 

Kaynakça Kaynakçada yer alan linklere en son erişim tarihi  17.06.2021’dir.

https://tass.ru/politika/11649677?fbclid=IwAR3oC4T6RbonGOmhihcEtxWhMrCKIhmuKNGMi5EXrZQOMRzGwIClb3DSAd4

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Geleceğin Rus Lideri Dmitri Medvedev: Yaşamı, Siyasi Kariyeri ve Reformist Politikaları

2024 Yılında Rusya Ekonomisinin Görünümü ve 2025 Yılı Beklentileri

Rusya Federasyonu Anayasal Sistem ve Devlet Kurumları