Navalny Cephesi: 23 Ocak - 2 Şubat 2021 Arası Rusya’da Yaşananlar
20 Ağustos 2020 tarihinde zehirlenme gerekçesiyle Berlin'e giden muhalif lider Alexey Navalny tedavisinin ardından 5 ay sonra ülkesine geri dönüşte Moskova Sheremetyevo Uluslararası havalimanında tutuklanarak gözaltına alınmıştı (1). Khimki'de bir polis istasyonunda yapılan yargılama sonrası şartlı tahliye kararlarını ihlal ettiği gerekçesiyle 30 günlük hak mahrumiyetine çarptırılan Navalny (2), tutuklama kararı sonrasında gözaltı sürecindeyken yayınladığı video ile taraftarlarını sokağa davet ederek destek istemişti (3). Bu istek sevenleri tarafından karşılık buldu ve Navalny Team (4) olarak adlandırılan fan club ile birlikte sosyal medyada genç yaştaki muhalif kitleler iletişime geçerek 23 Ocak'ta toplanma kararı aldılar (5). Güvenlik güçlerinin tedbirleri kapsamında 23 Ocak 2021 tarihinde başta Moskova olmak üzere ülkenin genelinde kolluk kuvvetleri teyakkuza geçti. Tüm bu tedbir ve önlemlere karşılık ülkenin bütün şehirlerinde koronavirüs salgınına ve soğuk havaya rağmen Navalny’nin serbest kalması için cadde ve meydanlarda gösteriler yapıldı (6).
Yaşanması muhtemel olayları takip etme amacıyla 23 Ocak'ta başkent Moskova'ya hareket ettim. Güvenlik güçlerinin müdahalesini, protestocuların eylemlerini ve Moskova'daki havayı yakından gözlemleme fırsatını yakaladım. Bu yazımda 23 Ocak'tan bugüne tüm dünyada yankılanan ülkedeki olayları, Navalny'nin 2 Şubat'ta gerçekleşen duruşmasını, duruşmada alınan kararları ve Rusya'daki havayı paylaşmaya çalışacağım.
Korkmayın, Sesinizi Yükseltin
Rus muhalif lider Alexey Navalny, son birkaç aydır Rusya’daki ana akım medya hariç tüm dünya haber ajanslarında gündem oluşturan, ülke içindeki muhalifleri konsolide etmeyi başaran, özgürlük ve bağımsızlık adına yaptıklarıyla Nobel Barış Ödülü’ne aday olan (7) bir siyasi lider haline geldi. Her ne kadar Kremlin tarafından ısrarla blogger olarak nitelendirilip muhalif konuma sokulmasa da bugün devletin iç güvenlik kapsamındaki en önemli konu başlığını oluşturuyor. Devlet Başkanı Putin’in Aralık 2020’de, yıllık basın toplantısında dile getirdiği “Rus devleti onu öldürmek isteseydi öldürürdü” sözleri (8) birçok kişi tarafından sadist bir yaklaşım olarak kabul edilse de doğru olan tek şey Kremlin’in onu ciddiye almamasıydı. Otoriter devletlerde hâkim olan bu kibirli yaklaşım yine otoriter devletlerin kaderinde var olduğu gibi daha sonra büyük sorunları da beraberinde getirirdi. Birkaç ay önce önemsenmeyen bu lider için bugün hükümet, onun destekçilerini durdurabilme adına şehir merkezlerinin girişlerindeki oto yolları kapatıyor, özel güvenlik timlerini meydanlara yığıyor ve zırhlı askeri araçları tarihi caddelerde gezdiriyor.
Navalny’nin bu sessiz ve derinden yükselişinin ana nedeni onun yıllardır vazgeçmediği Putin karşıtlığının yanında yeni nesli yakalaması oldu. Onun söylemleri, isyanı ve muhalefeti komünist rejim hakimiyeti altında yetişmiş halktan ziyade genç nesilde karşılık buluyor. Online oyunlarla vaktini geçiren, sosyal medyada aktif, kendine dayatılan sınırlı yaşam koşullarına isyan eden, devlet mekanizmasından korkmayan yeni nesli tam anlamıyla etkilemiş durumda. Onun gözaltı koşullarında avukatı aracılığıyla gizli bir şekilde çektiği “korkmayın, bu insanlara karşı sesinizi yükseltin, benim için değil, kendi geleceğinizi kurtarın” söylemleriyle yayımlanan videosu gençler tarafından karşılık buldu. Tiktok adlı sosyal medya platformunda gençler “kendi geleceğinizi kurtarın” sloganlarıyla tüm Rus halkını 23 Ocak’ta sokağa çıkmaya davet ettiler.
23 Ocak
23 Ocak cumartesi günü sabah saat 7’de tarifeli bir uçakla St. Petersburg’dan Moskova’ya eşimle birlikte hareket ettim. St. Petersburg şehir merkezinden Pulkova havalimanına varana dek yollardaki güvenlik önlemleri kapsamında konuşlandırılan polisler dikkat çekiciydi. Sadece sosyal medyada örgütlenen genç kitle için hükümetin işi sıkı tuttuğu ve ciddiye aldığı açıktı. Pulkova’da sıkı bir kontrolden geçirildikten sonra yaklaşık bir buçuk saatlik yolculuğun ardından Domodedovo havalimanına vardık. Pulkova’dan farklı olarak Domodedovo’da her terminalde özel eğitimli köpeklerle dolaşan polisler vardı. Güvenlik tedbirleri daha sıkı ve polis sayısı daha fazlaydı. Biz havalimanındaki Express Taxi’yi kullanıp bir an önce şehir merkezine gidip şehrin atmosferini yakalamak istiyorduk. Fakat Express Taxi için rezervasyon yaptırmak istediğimizde yolcuları kayıt alan memur taksinin ancak iki saat sonra müsait olacağını söyledi. Eşime bu durumun normal olup olmadığını sorduğumda, daha önce hiç böyle bir durumla karşılaşmadığını, ekstra pahalı olsa da havalimanındaki yolcuların hızlı bir şekilde şehir merkezine ulaşma adına kullandığı bir araç olduğunu söyledi. Havalimanında daha fazla zaman kaybetmeme adına Express Taxi’den vazgeçip Yandex’ten bir taksi çağırmak istedik. Fakat onun için de en az yarım saat beklememiz gerekiyordu. Normal olmayan bu durum karşısında daha fazla dayanamayarak havalimanından çıkıp kayıt dışı iş yapan bir taksiciyle anlaştım. Orta yaşlı, Karabağ Ermeni’si, siyaseti konuşmayı seven, Türklere karşı sempatisi olan bu taksiciyle şehir merkezine varana dek sohbet ettik. Bize Türkiye’de yaşadığı maceralardan sonra, Moskova’daki durumu, güvenlik güçlerinin aldığı tedbirleri, oto yoldaki kontrolleri detaylıca anlattı. Bu sohbet bizim için şehir merkezine varmadan iyi bir bilgilendirme toplantısı oldu.

Moskova'da yaşları 13-18 arasında değişen gençler soğuğa ve korona virüs tedbirlerine aldırmadan meydanları doldurdular
Moskova şehir merkezine doğru yaklaşırken yoğun bir trafik bizi bekliyordu. Sempatik taksi şoförü bize “Moskova trafiğine hoş geldiniz” diyerek bu durumun normal olduğunu, her gün yaklaşık üç saatini trafikte harcadığını, eğer bu vakti çalışarak geçirse daha fazla para kazanabileceğini anlatıyordu. Trafiğin ortasındayken yeşil – beyaz renkli pikap araçlar dikkatimi çekti. Eşime bu araçların ne olduğunu sorduğumda “adliye aracı, karakolda tutuklanan mahkûmları adliyeye sevk ediyorlar” şeklinde cevap aldım. Trafikte yoğun bir polis hareketliliği vardı. Polis arabaları trafikte zigzag çizerek, araçlardan yol isteyerek ilerliyorlardu. Şehrin oto yolları Московская кольцевая автомобильная дорога (Moskova Çevre Yolu) adlı daire biçiminde (ring way) karmaşık bir sistemle dizayn edilmiş (9). Bu durum trafiğin kilitlemesine yol açtığı gibi denetim ve kontrolü de zorlaştırıyor. Ring yollarının arasında kestirme yol diye tabir edebileceğimiz birçok yan yol mevcut. Şoförler bu yolları kullanarak zaman kazanmak istediği için trafik çoğu zaman kilitleniyor. Bir saatlik yolculuğun ardından taksiciye Kızıl Meydan’a yakın bir konumda durmasını söyledim. Güzel sohbeti, şehir hakkında bilgilendirmesi, Türklere karşı olan iyi niyeti ve telkinleri için teşekkür ederek araçtan indik.
Moskova, çarpık kentleşmeye örnek verilebilecek, trafiğinden sonra İstanbul’un mimarisine de yakın dinamik bir şehir. St. Petersburg’dan farklı olarak insanlar caddelerde daha yoğun ve kalabalık. Gençler siyasetle daha çok ilgileniyorlar. Son dakika haberlerini, sosyal medyadaki muhalif kanalları takip etmeyi, paylaşmayı ve yorum yapmayı seviyorlar. Onların siyasete olan bu yakın ilgisi ilerleyen saatlerde başlaması planlanan protesto eylemlerini görme ve kapasitelerini anlama adına daha da heyecanlı hale getiriyordu.
23 Ocak Olayları: Tiktok’tan Meydanlara
Sosyal medya ve uygulamalarda yapılan paylaşımlarda gösteriler için Moskova’nın Pushkinskaya meydanı tercih edildi. Bu meydanın tercih edilmesinde iki sebep vardı; hükümetin Kızıl Meydan’ı yaya ve araç trafiğine kapatması ve bu meydanların Kremlin’e yakın bir lokasyonda olmasıydı. Gençler soğuk havaya aldırış etmeden ellerinde telefonlarla meydanlara gelerek toplandılar. Çocuk diye tabir edeceğimiz ortaokul ve lise çağlarında, yaşları en fazla 13 ile 18 aralığında olan gençler, “Свободу Навальному (Navalny’ye Özgürlük)” sloganları atarak protestoları başlattılar. OMOH adlı güvenlik timi(10) ise gençlerin etrafında çember oluşturarak eylemleri sonlandırma amacıyla hazır bir şekilde bekliyorlardı.
Protestocu gençler sloganlarını Navalny’den hükümete çevrince güvenlik güçleri harekete geçip yakaladıkları gençleri coplayarak polis araçlarına bindirip karakola götürmeye başladılar. Bu durum sosyal medyada paylaşıldıkça gösterilerin boyutu arttı. Olayları uzaktan takip eden birçok muhalif de gençlerin yanında olma amacıyla sokaklara çıkmaya ve seslerini yükseltmeye başladılar. Bu sırada Alexey'in eşi Yulia'nın da tutuklanması öfkenin boyutunu iki kat daha arttırdı. Öyle ki ilerleyen saatlerde Moskova merkezli bu protestolar ülkenin her yerine yayıldı.
Zaman geçtikçe kabalığın yükselmesi ve protesto gösterilerinin şiddete dönüşmesi, güvenlik güçlerinin tedbirlerini de arttırmasına neden oldu. Kızıl Meydan’a yakın ana caddede polis araç sayısının vardığımız ilk ana göre en az üç kat arttığını gözlemledik. OMOH adlı güvenlik timleri kasketleri, ağır otomatik silahları ve coplarıyla meydanlarda dolaşarak kalabalığın oluşmasına ve sloganların atılmasına müsaade etmediler. Zaman zaman polis ve göstericiler arasında hararetli anlar yaşandı. Bu anlarda hem protestocular hem de güvenlik güçlerinde ağır bir şekilde yaralanmalar meydana geldi. Bu dakikalarda Kızıl Meydan ve çevresi polis araçları ve ambulans ile dolup taşmıştı.
Hükümet polislerin işini kolaylaştırma adına iletişmi kesmek için interneti yavaşlatma ve yandex uygulamalarını sınırlandırma yoluna gitti. Yandex taksi uygulamasında protestoların merkezinde olan meydan ve caddeler haritada ulaşılamaz alanlar kapsamına girerek kırmızı alan ilan edildi. Taksiler kullanılamaz hale gelince metro protestocular için seçenek oldu. Buna istinaden güvenlik güçleri her istasyonun giriş ve çıkış kapılarına polisleri yerleştirerek önlem aldılar.
Metroda konuşma fırsatı yakaladığım gençlerin siyasete olan ilgileri dikkatimi çekti. Ülkenin geleceğine yönelik projeleri ve siyasi ideolojileri olmasa da klasik Rus halkından farklı olarak hükümetin geliştirdiği politikaları sorguluyor ve eleştiriyorlar. Navalny’nin tutuklanmasının yanında onun paylaştığı ve kısa bir zaman içerisinde 100 milyonu aşan “Putin’in Sarayı” başlıklı video (11) onların öfkelerini arttırmış durumda. Gençler gelir adaletsizliğine karşı çıkıyor, yolsuzluğun yaşanmadığı, hak ve eşitliğe dayalı demokratik iradeye sahip bir hükümet ile yönetilmek istiyorlar.
Open Media kuruluşunun yayınladığı veriye göre 23 Ocak’ta düzenlenen protestoların bilançosu açıklandı. Buna göre 23 Ocak’ta 123 şehirdeki kitlesel protestolara 250 bin kişinin katıldığı tespit edildi (12). Protesto gösterilerinin merkezinde ise 40 binin üzerinde katılımcıyla Moskova oldu (13). Korona salgını ve soğuk havaya rağmen sokağa çıkan protestocuların 3512'si gözaltına alındı (14). Polisin sert müdahalesiyle karşılaşan protestoculardan 300’e yakını yaralanırken, müdahale sırasında 40 güvenlik görevlisinin de ağır bir şekilde yaralandığı bildirildi (15). Navalny Team’in sosyal medya üzerinden yayınladığı bilgilendirme paylaşımında 23 Ocak protesto gösterilerinin sona erdiği, bir sonraki hafta, yani 31 Ocak’ta, kaldığı yerden devam edeceği duyuruldu.
31 Ocak Olayları: Tarihin En Büyük Gözaltlıları
23 Ocak olayları sonrası gözaltına alınan protestocular için gerek ülke içindeki muhaliflerden gerekse de birçok Batılı ülkeden tepki geldi. Hükümet sözcüleri kendi işlerine karışılmaması gerektiğini beyan ederken (16) devlet başkanı Putin “çocukları protesto gösterilerinde öne koymak teröristlerin işidir, güvenlik güçleri yaşanan olayları bastırma adına gerekenleri yerine getirmeli” açıklamasında bulundu (17). Bu açıklamalar sonrası 23 Ocak’ta yaşanan olaylara benzer protesto gösterilerinin önüne geçilebilme amacıyla ülke genelinde tedbirlerin artacağı izlenimi hâkimdi. Olaylardan bir gün önce Ermitaj Müzesi, Isaac Cathedrali, Voskresenia Khristova Kilisesi gibi tarihi yer ve müzelerin kapatıldığı, bazı cadde ve meydanlara girişlerin yasaklandığı açıklandı.
Genel olarak muhalifler protesto gösterilerinde Nevski Bulvarı’nı tercih ettikleri için ben de burada gözlem yapma amacıyla yola çıktım. St. Petersburg oto yolları güvenlik güçleri tarafından kontrol edebilme adına çok uygun. Ana caddelere bağlı yan yollar geniş olduğundan dolayı yeterli sayıda polis ile tüm şehrin yollarını kapatabilirsiniz. Bu nedenle araba kullanmak tam anlamıyla işkence haline geldi. Her iki kilometrede bir durduruluyor ve açıklama yapılmaksızın geri çevriliyorsunuz. Ben de metro hattını kullanarak Nevski Bulvarı’na ulaştım.
Güvenlik güçleri Nevski’deki yan yollardan birini protestoculara ayırmıştı. Geniş bir çember halinde polis protestocuların yürüyüşünü engelliyordu. Türkiye - Suriye sınır hattından alışık olduğumuz askeri araç konvoy görüntülerini Petersburg'un tarihi yerlerinde, uzun bir kuyruk eşliğinde görmek devletin bu olaya ne kadar ciddi yaklaştığının bir göstergesiydi. Büyük askeri araçlı konvoylar, özel timler ve dronelar protestocuları engelleme amacıyla şehirde devriye geziyorlardı. Moskova’da yaşananlardan farklı olarak St. Petersburg’da slogan atmak gözaltına alınmak için yeterliydi. Navalny’ye Özgürlük sloganı atanlar güvenlik güçleri tarafından yakalanıp polis aracına konulmaya sebep oluyordu. Bu durumun yalnızca St. Petersburg’la sınırlı olduğu izlenimine kapılsak da ОВД-Инфо (OVD-Info) adlı bağımsız siyasi işkenceyle mücadele kuruluşunun (18) yayınladığı verilerde tarihi tutuklamaların olduğunu öğrendik. Ülke genelinde, 90 ilde 5658 tutuklama gerçekleşti. Tutuklamaların en fazla yaşandığı il 1871 ile Moskova olurken, onu 1315 tutuklu sayısıyla St. Petersburg, 202 tutuklamayla Nizhny Novgorod izledi (19). Bu sayı Rusya tarihinde kitlesel protestolarda yaşanmış en yüksek gözaltı olarak kayıtlara geçti.
2 Şubat Duruşması: Savaşmaya Devam Edeceğim
18 Ocak'ta Almanya dönüşü şartlı tahliye koşullarını ihlal ettiği gerekçesiyle tutuklanarak cezaevine konulan ve 30 gün hak mahrumiyeti aldıktan sonra Rusya’daki protesto gösterilerinin mimarı olan Navalny, ikinci soruşturma kapsamında 2 Şubat’ta Moskova Şehir Mahkemesi'ne çıkarıldı. Birçok yerel ve yabancı basın mensubunun katıldığı mahkeme yerel saat ile sabah 10’da başladı. Duruşma öncesinde daha önce yargıç olarak atanan Yulia Okuneva’nın davadan çıkarıldığı yerine Natalia Repnikova’nın atandığı mahkeme görevlilerince basın mensuplarında duyuruldu.
Navalny rahat ve sakin tavırlarıyla mahkeme salonuna getirildi. İlk olarak eşiyle selamlaşan Navalny, kendisine “seninle gurur duyuyorum” dedikten sonra kalp işareti yaparak duruşmadaki yerini aldı (20).
Yargıç Repnikova ФСИН России (FSIN Rossi, Rusya Federasyonu Cezaların İnfazı Federal Servisi)'nin iddianamesini okutarak duruşmayı açtı (21). FSIN’in iddianamesinde, Navalny’nin şartlı tahliye kararlarını bozduğu yer almaktaydı. Savcı Ekaterina Sergeevna, Navalny’nin gerekli denetim şartlarını yerine getirmediği için daha önce kararlaştırılan hapis cezasının tutukluluğa dönüştürülmesini talep etti (22). Bu iddialara karşılık Navalny, 20 Ağustos 2020 tarihinde zehirlendiğini, bilincinin açık olmadığını, komaya girdiğini ve gözünü açtığında kendisini Almanya’da bulunduğu, sağlığına kavuşmasından hemen sonra ise Moskova adliyesine şartlı tahliye koşullarına ilişkin gerekli izin taleplerini yolladığını belirtti (21).
Navalny’nin avukatlarından Olga Mikhailova, müvekkilinin Rusya’ya gerekli belgeler ve izin talepleriyle geldiğini, fakat havaalanında apar topar gözaltına alınıp karakola götürüldüğünü, orada kurulan bir mahkemeyle cezaevine konulduğunu bu süre içinde herhangi bir belge talep edilmediğini ve FSIN iddianamesinde yer alan denetim şartları ihlali gibi durumun olmadığını dile getirdi (21).
Yargıç Repnikova’nın başsavcılık tarafından görevlendirilen Sergeevna’nın iddialarına yakın bir tavırla Navalny’yi sorgulaması, avukatlar ve muhalif gazeteciler tarafından tepkiyle karşılanırken Navalny bu durumun farkına varmış olsa gerek Moskova Şehir Mahkemesi’nde taraftarlarına manifesto olacak şekilde önemli bir savunma gerçekleştirdi.
Sözlerine iddianamedeki sorulara cevap vererek başlayan Navalny mahkeme salonunda şu savunmayı yaptı (21): “Hayatta kalarak ölümcül, çok büyük bir suç işledim. Hayata tutunmamı sağlayan iyi insanlara, özellikle de pilot ve doktorlara teşekkür ediyorum. Biliyorum ki Almanya'da kalmayıp saklanmayarak ülkeye geri dönmem onu (Putin) çok kızdırdı. Ben bu savaştan ve davadan vazgeçmeyeceğim. Size itaatsizlik etmek ve savaşmak her vatanseverin görevidir. Şu an bile, sizin mahkemenizin önünde, sizin karşınızda söylüyorum; savaşacağım. Mücadele eden ve korkmayan herkesi buradan selamlıyorum. Önemli olan protesto gösterilerinde insanların hapse atılması değil, bu insanların sindirilmeye ve korkutulmaya çalışılmasıdır. Sadece tek bir kişinin iradesi nedeniyle milyonlarca insan hapse atılabilir. Bu duruma sizin son vermeniz gerekiyor. Hükümet yetkilileri şunu anlamalılar, bu korku metoduyla kimseyi yıldıramazsınız. İnsanları tutuklamak zayıflığın göstergesidir. Biz bu durumu aşacağız. Bu dönem gelecek.
Tüm zehirlemelere ve sindirme girişimlerine rağmen savaşmaya devam edeceğim. Buradan destekçilerime sesleniyorum, sizinle savaşmaya devam edeceğim. Sizin için mücadelemden vazgeçmeyeceğim. Şu ana kadar yapılan bütün tutuklamaların hepsi yasalara aykırı. Tutuklanan protestocuların serbest bırakılmalarını talep ediyorum."
Yargıç Repnikova Navalny’nin savunmasını aldıktan sora ara verip kararın akşam saat 8’de verileceğini duyurdu. Bu sırada ülkenin ikinci büyük partisi, Komünist Partisi’nin lideri Gennady Zyuganov sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda tüm Rus halkını 23 Şubat'ta devlet başkanı Putin'e karşı miting yapmaya davet etti. Yapılan açıklamada "İnsana Yakışır Bir Yaşama 12 Adım" şeklinde formüle edilen manifestonun da hazırlandığı belirtildi (23). Ülkedeki birçok kesim tarafından şaşkınlıkla karşılanan bu karar Navalny taraftarları tarafından desteklenerek kısa bir zaman içinde Rusya’da sosyal medya paylaşılan konuların başında geldi.
Akşam saatlerine doğru hükümet yetkilileri tarafından St. Petersburg ve Moskova’da birçok cadde ve meydanın yaya ve araç girişlerine yasaklandığı haberi paylaşıldı. Saat 8’de Yargıç Repnikova Navalny ve avukatlarını mahkeme salonuna çağırarak kararı açıkladı; Federal Cezaevi Servisi'nin (FSIN) ortaya attığı “şartlı tahliye koşullarının ihlali ve ülkeden kaçma şüphesi” yargıç tarafından kabul edilerek Navalny'ye 3,5 yıl hapis cezası verildi (21). Navalny’nin daha önce ev hapsi alması yargıç tarafından değerlendirilerek ceza 2 yıl 8 aya düşürüldü. Navalny'nin avukatları karara karşı çıkarken "yasalara aykırı davranıldığı" gerekçesiyle karara itiraz edeceklerini belirttiler.
Bugün Rusya’da halk tedirgin bir şekilde yaşanan gelişmeleri takip ediyor. Moskova Şehir Mahkemesi’nin aldığı bu karar sonrası birçok ilde gösteriler yapıldı. Karara tepki gösteren muhalifler sokaklara çıkıp “yalnız değilsin, biz halkız, biz gücüz, yasalara aykırı davranılıyor, Navalny’ye Özgürlük” sloganları atıyorlar. Polis birçok göstericiyi tutuklayarak gözaltına aldı. Muhaliflere göre Navalny cezaevinde suikasta kurban gidebilir. Batı’dan ise mahkemenin aldığı karara, Rus yargısına büyük tepki var. Geleceğin Rusya’sı Partisi’nin lideri Rusya’nın geleceğinde olacak mı onu hep birlikte zaman içerisinde izleyip göreceğiz. Fakat bir gerçek var; Alexey Navalny, Kremlin tarafından ciddi bir muhalif lider olarak kendisini kabul ettirmiş durumda. Eğer Navalny daha önce sarf ettiği milliyetçi söylemleri yumuşatır ve yüzleşirse, Rusya ekonomisi başta olmak üzere, sivil haklar ile demokratik özgürlük adına doğru bir siyasi programla muhalefetin gücünü alırsa Rusya’nın geleceğinde söz sahibi olabilir. En azından yakaladığı Z kuşağın umudu olabilir.
Kaynakça Kaynakçada yer alan linklere en son erişim tarihi 03.02.2021’dir.
1) https://www.themoscowtimes.com/2021/01/17/as-it-happened-navalny-returns-to-russia-a72635
2) https://novayagazeta.ru/news/2021/01/18/167173-navalnyy
3) https://www.youtube.com/watch?v=oRRnj835SdI
6) https://novayagazeta.ru/news/2021/01/25/167341-25
7) https://www.reuters.com/article/us-nobel-prize-peace-idUSKBN2A007W
8) https://edition.cnn.com/2020/12/17/europe/putin-annual-press-conference-intl/index.html
9) https://stroi.mos.ru/road/trunk/53
10) https://xn--b1aew.xn--p1ai/Fotoarhiv/Sluzhbi/OMON
11) https://www.youtube.com/watch?v=ipAnwilMncI
Yorumlar
Yorum Gönder