Kayıtlar

Mayıs, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Rus Devlet Aklının Eşiğinde Bir Oluşum Russkaya Obshchina

Resim
Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra Rusya sadece siyasi sınırlarını değil, tarihsel kimliğini ve ideolojik ruhunu da yeniden inşa etmek zorunda kaldı. Bu yeniden inşa süreci, Kremlin’in yalnızca parlamentolarla, mahkemelerle ya da resmi güvenlik kurumlarıyla sınırlı olmayan; çok daha esnek, görünmez ve çoğu zaman hesap vermez bir güç mimarisi geliştirmesiyle ilerledi. İşte tam da bu noktada, Rusya’nın resmi devlet aygıtlarının gölgesinde sessizce büyüyen hibrit yapılar sahneye çıkmaya başladı. Bu yapılardan biri, adı ilk duyulduğunda sıradan bir etnik-dini topluluk izlenimi veren ama derinlemesine incelendiğinde ideolojik bir savaş makinesine dönüştüğü görülen Russkaya Obshchina’dır. Ne tamamen sivil ne de bütünüyle devlete dışsal olan bu oluşum, Rusya’daki yeni otoriter düzenin adeta “el sürülmeden” müdahale eden, sorumluluk almadan etki üreten uzantılarından biridir. Özellikle Ukrayna Savaşı’nın patlak vermesiyle birlikte Russkaya Obshchina, yalnızca düşünce dünyasında değil, saha...

Avrasya’nın Saklı Aklı: Rusya'nın İç Ve Dış Politikalarına Yakından Bakış

Resim
Rusya, yalnızca bir ülke değil; bir medeniyet iddiasıdır. Tarih boyunca hem Batı'nın hem de Doğu'nun zihinsel haritalarında daima ayrıksı bir yer işgal eden bu büyük güç, bugün gerek Ukrayna savaşı gerekse küresel güç dengelerine etkisiyle yeniden merkeze oturmuş durumda. Ancak Rusya üzerine yapılan analizlerin çoğu, hâlâ yüzeysel ve dış gözleme dayalıdır. Avrasya’nın Saklı Aklı işte tam bu noktada devreye giriyor: Rusya’yı anlamaya çalışan herkes için hem teorik hem de pratik düzlemde yeni bir kapı aralıyor. Bu kitabı kaleme alırken temel gayem, Rusya’yı yalnızca siyasi karar alıcıların penceresinden değil, aynı zamanda sokaktaki vatandaşın ruh dünyasından da okumaktı. Kremlin'in stratejik aklını, dış politikasını, askeri doktrinlerini çözümlemek kadar; sıradan bir Rus’un devletle kurduğu ilişkiyi, gündelik hayat pratiklerini ve tarihsel belleğini de anlamaya çalıştım. Çünkü bana göre bir devleti anlamak, o devletin insanını anlamaktan bağımsız düşünülemez. Avrasya’nı...

Zaman Kazanmak mı, Barış Aramak mı? Putin’in Stratejik Çağrısı: “15 Mayıs’ta İstanbul’da Görüşelim”

Resim
Savaşın dili uzun zamandır silah sesleriyle konuşuyor. Ancak şimdi, diplomasi yeniden sesini duyurmaya çalışıyor — hem de İstanbul’dan. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 15 Mayıs’ta Ukrayna ile “ön koşulsuz” doğrudan görüşmeler yapma çağrısı, yalnızca çatışmanın seyrini değil, aynı zamanda uluslararası siyasetin ağırlık merkezini de İstanbul’un tarihi masalarına taşıyor. Bu çağrı, Avrupa’nın dört başkentinden gelen 30 günlük ateşkes talebinin hemen ardından, gece saatlerinde Kremlin’den yapılan sürpriz bir açıklamayla duyuruldu. Avrupa liderleri Kiev’de Ukrayna’ya dayanışma mesajları verirken, Putin aynı gün içinde daha yumuşak ve diplomatik bir tonda konuşmayı tercih etti. Bu çelişki, sadece zamanlama açısından değil, içerdiği stratejik niyet açısından da dikkat çekiciydi. Barışa açılan bu pencere, gerçekten samimi bir girişim mi, yoksa zaman kazanmaya yönelik taktiksel bir manevra mı? Bu yazıda, uzun süredir hem savaşın sahadaki gelişmelerini hem de diplomatik kanallardaki çal...

Ukrayna - Rusya Savaşında Sahadaki Gerçekler ve Barış Söylemlerinin Gerçekliği

Resim
2022 yılı Şubat ayında başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı, üçüncü yılını geride bırakırken basit bir bölgesel ihtilaf olmanın ötesine geçerek küresel çapta stratejik dengeleri sarsan çok boyutlu bir çatışmaya dönüşmüştür. Savaş, Avrupa'nın güvenlik yapılanmasını derin bir şekilde sorgulatarak, NATO’nun rolü ve etkinliğini yeniden gündeme taşımış, ayrıca Rusya’nın revizyonist dış politika hamleleri ile ABD’nin küresel liderlik kapasitesi üzerinde önemli soru işaretleri yaratmıştır. Bu bağlamda, Amerika Birleşik Devletleri’nin 47. Başkanı Donald Trump’ın seçim kampanyası sırasında ortaya attığı, savaşın "24 saat içinde sona erdirileceği" yönündeki iddiaları, uluslararası toplumda hem şaşkınlık hem de ihtiyatlı bir umut yaratmıştı. Ancak başkanlık koltuğuna oturduktan sonra Trump’ın bu söylemini "olumlu yaklaşmak istemiştim" diyerek geri çekmesi, ABD yönetiminin mevcut gerçeklikler karşısında pragmatik bir politika izleyeceğini açıkça ortaya koymuştur. Başkan Yardımcısı...